15 Şubat 2017 Çarşamba

Rengarenk Şifalı Taşlar

 





Rengarenk bir dünyada yaşıyoruz. Çiçekler, ağaçlar, gökkuşağı, hayvanlar, taşlar, her şey rengarenk. Dünyanın uzaydan çekilmiş fotoğrafları bile rengarenk.....
Bu büyüleyici renk çeşitliliği beni çok şaşırtıyor, küçük bir çocuk heyecanıyla keşfetmeye çalışıyorum gördüğüm her şeyi…...

Gördüğümüz, göremediğimiz her şeyin bir yaratılış sebebi olduğu inancıyla renklerinde ruh sağlığımıza katkı sağladığını, yaşama sevincimizi ve enerjimizi artırdığını yaş aldıkça daha çok fark ediyorum…...

Özellikle yarı değerli taşların renklerinin güzelliğinin yanında içlerinde bulunan mineraller sayesinde kazanmış oldukları enerjilerin şifa veren özelliklerinin olduğu bir çok kaynakta yer alıyor……
 

 
 
 
 
Şifalı taşlar, geçmişten günümüze asırlar boyunca birçok uygarlıkta sevgi, beğeni ve beklentiyle kullanılmış, ancak sırlarını ve gizemlerini halen korumaya devam ediyorlar…..

Etkileri tespih, kolye, küpe, bilezik olarak kullanmayla veya avuç içinde tutarak ya da aynı ortamda bulunmayla bile ortaya çıkan bu şifalı taşları alırken önerilen en önemli unsur; taşı severek, ihtiyacımıza ve burcumuza göre almamız….

Ben bu yazıda severek, ihtiyacıma, burcuma göre tercih ettiğim ve alfabetik olarak sıraladığım birkaç taşın sadece enerji veren etkilerinden söz edeceğim….
 
 
 
 
 
 
 

Akik: Enerjisiyle tembelliği giderip güç veren, olumlu bakış açısı kazandıran, cesaret ve özgüven artışına yardımcı olan canlandırıcı taş. Taşta var olan farklı minerallerin taşıyanın vücuduna geçmesi için güneş ışığına ihtiyaç varmış. .....

Amber (Kehribar): Tılsım olarak talihi kendine çekme için kullanılmış bugüne kadar. Ortamdaki stresi, negatif enerjiyi emerek canlılık ve rahatlama hissi veriyor ve beyni uyarıcı özelliği sayesinde doğru karar vermede çok etkiliymiş. Bir de para getiren bir taş olduğu düşünülerek cüzdana, kasaya koyulurmuş…..

Ametist: Pozitif enerji yüklü bir kristal olan ametist, vücudumuzdaki fazla elektriği soğuruyor, negatif enerjileri boşaltıyormuş. Bulunduğu ortama olumlu enerji yayarak insanları rahatlatıyor, sakinleştirici, yatıştırıcı etkisiyle kötü düşünceleri dağıtıyormuş. Huzurlu ve zinde olmamızı sağlayarak kavga ve huzursuzluklardan arındırıyormuş.

Akuamarin: Cesaret taşı olarak da biliniyor, utangaçlığı yenmemizi sağlayıp cesareti ve özgüveni artırıyormuş. Hafızayı güçlendirici, strese karşı koruyucu, bereketli, güzellik, dürüstlük, güven ve bağlılık sembolü olarak görülen ve aile saadetini güçlendiren taş….

 
 

 
 
 
 
 

Aventurin: Şans verici bir gücü olduğu düşünülen ve hayal kuranların taşı olan aventurin, mutluluk, sakinlik ve yaşama sevinci sunuyormuş. Zihinsel karmaşayı ve stresi azaltma, depresyondan kurtulma, korkuları yenme ve yaşlılıkla mücadelede çok etkiliymiş.

Aytaşı: Egoyu azaltıp bencilliği önleyen, empati duygusunu kuvvetlendirerek insanların arasındaki şefkat ve sempati duygularını karşılıklı olarak artıran iletişim kanallarını açan aytaşı, ilişkileri güçlendirirmiş. Bir de oburluğu azaltıyormuş!!!!!

İnci: Sadelik, iç huzuru ve alçak gönüllülüğü simgelediği söylense de aslında değerli olmayı anlatır, özgüven, güç ve çalışma hırsı, zorluklara karşı dayanma kuvveti verirmiş.

Kalsedon: Duygusal olarak kendinizi gerilim altında hissettiğiniz anlarda kalsedon taşı, içsel desteği sağlayıp duygusal dengenizi düzenliyor ve değişime adaptasyonunuzu kolaylaştırıyormuş.
İyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız, kalsedon taşını üzerinizde taşımaya özen gösteriniz diye tavsiye ediliyor......

 
 
 
 
 
 
 
Kaplan Gözü: Güç ve cesaret taşı olan kaplan gözü, dayanıklılığı artırır ve engellere rağmen ilerleme isteği verirmiş. İletişimde bulunulan insanlarla telepatik bir bağ kurulmasını sağlarmış.

Labradorit: Kişide içsel sukuneti ve dinginliği sağlayarak daha iyi odaklanmayı ve konsantre olmayı sağlayan Labradoritin bu özelliği sayesinde, sınavlar gibi yoğun dikkat gerektiren durumlarda kullanılması çok faydalı olurmuş. Hayret verici yetenekler geliştirir, kendisini taşıyan kişinin geçmişini ve günlük yaşantısını çözümlemesi için yardımcı olup kişinin içinde kopan fırtınalara son verirmiş.

Lapis Lazuli: Dünyanın birçok yerinde farkındalık taşı olarak da adlandırılan Lapis Lazuli, kişinin sahip olduğu güzelliklerin farkına varması için bilinci uyarırmış. Depresyonu ortadan  kaldırır, zihni berraklaştırır, gerçek bilgiye ulaşmaya yardımcı olur, bakış açısını genişletir. kalp ile akıl arasında iyi bir bağlantı kurar, kişinin kendisine değer vermesini sağlarmış. Amaaaa Lapis Lazuli taşının sürekli kullanılmamasında yarar varmış. Çünkü vücut etkilerine karşı bağışıklık kazanabilirmiş......

Malahit: Arındırıcı, sakinleştirici bir taş olup, uyku ve uyumaya yardım eder. İş hayatında güvenilirliği, korku ve heyecanı gidererek cesareti artırır ve hedeflere ulaşmaya yardım edermiş.

 
 
 
 
 


Mercan: Değerli taşlar arasında büyülü olarak kabul edilen mercan, loğusa kadınlar ve yeni doğmuş bebekler için koruyucu bir tılsım görevi gören geleneksel bir hediye olarak verilirmiş?????
Sezgileri uyarır, duygusal iyileştirici görevi görür, aile içinde ve arkadaşlar arasında saygınlığın kuvvetlendirilmesine yardımcı olurmuş.

Turkuvaz (Firuze): Renk değiştirmesinden dolayı eski uygarlıklarda içinde esrarengiz gücün saklı olduğuna inanılmış en  önemli tılsımlardan biri olarak kabul edilmiş olan turkuvaz, arkadaşlıkları, şansı ve mutluluğu çeker, iyi iletişim kurmamızı sağlarmış. Dikkat çekici rengi sayesinde, kötü bakışları kendine çekerek kişiyi nazardan korur. Hücreleri yenileyerek bedeni güçlendirir, yaşlanmayı geciktirirmiş.

Unakit: Kendimizi sevmemizi sağlayan, olumlu, pozitif enerjisini aktararak kişiyi geçmişin olumsuzluklarından kurtaran, yaşama sevincini artıran, yaşanılan ana adapte olmasını sağlayan böylece okulda, iş yerinde ve hayatın her anında başarıyı ve öz güveni artıran bir taşmış.

Yeşim:  Kişileri korku ve endişelerden kurtaran, cesaret, huzur, uyum ve güven veren yeşim taşı, düşünceleri netleştirerek doğru ifade etme, bilgece söz söyleme yeteneğini, merhameti artırırmış….

Dip not: Doğal taşlarımızı ilk elimize aldığımızda tuzlu suda üç dört saat bekletmemiz kullanmaya başladıktan sonra ise haftada bir gün üç dakika kadar akan suyun altında tutmamız öneriliyor…..
 

1 Şubat 2017 Çarşamba

Bilgisayar ve Cep Telefonu Ekranlarınızı Hangi Fotoğraflar Süslüyor?

 



Bilgisayarının ve cep telefonunun ekranını renklendirmek daha doğrusu kişiselleştirmek için herkes kendi duygu dünyasına göre farklı bir şeyler koyar…..
Ruhsuz, duygusuz, pesimist olanların bomboştur ekranları. Hiç fotoğraf filan koymazlar, öylece bomboş koyu mavi  renkli ekrana bakarlar….
Telefonlarına da fotoğraf koymaz böyleleri.

Biraz daha iletişime açık olanlar, bilgisayarın masaüstü arka plan fotoğraflarından hoşlarına giden birini seçerler.
Bazıları pek narsisttir, kendi fotoğraflarını koyarlar en afillisinden......

Ailesini gerçekten çok sevenler, gözümün önünde olsunlar da moralim yükselsin, günüm iyi geçsin diyenler veya ailesine düşkün imajı vermek isteyenler ise aile fotoğrafı koyarlar.  Biraz tutucu erkekler sadece çocuklarının fotoğraflarını koymakla yetinirler....

 
 
 
 

Ben de bu basamaklardan geçtim tek tek. Sadece bir farkla, pozitif ve iletişime açık bir kişiliğim olması nedeniyle asla bomboş koyu mavi  renkli ekranım olmadı önümde, masaüstü arka plan fotoğraflarından en renklisini seçerek başladım ekranımı şenlendirmeye……
Derken masaüstü bilgisayarı kullanma bilgim geliştikçe, dizüstü bilgisayarım ve ekranlı cep telefonum olduğunda önce aile fotoğraflarımızı koydum hepsine…..

Sonra iş yerinde özel hayatım gizli kalsın düşüncesiyle birazda ailemi kem gözlerden saklamak endişesiyle masa bilgisayarıma aile fotoğrafı koymaktan vazgeçtim ve kendi çektiğim manzara fotoğraflarını koymaya başladım. Cep telefonumun ve dizüstü bilgisayarımın ekranını tabii ki ailemin ve Tuşpa'nın fotoğrafları süslüyor……
 
 
 
 
 
 

İşi o kadar ilerlettim ki masa bilgisayarımda kendi çektiğim veya sosyal medyadan bulduğum bana huzur ve mutluluk veren çiçek, bahçe, salıncak, deniz, uzay fotoğraflarından oluşan bir dosya oluşturdum ve on saniyelik resim değiştirme aralığına ayarladım…..
Huzursuz veya canımın sıkkın olduğu anlarda ekrana birkaç dakika bakınca önce sıkıntım küçülüyor, küçülüyor ve sakinleşiyorum sonra enerjim yükseliyor……

Tavsiye ederim…..